- Sepet boş.
- Alışverişe devam et
Gluten Duyarlılığına Uygun Beslenme – Sağlıklı Beslenme
- Posted on
ilaydaaydemir
- 0
- Kategoriler: Sağlıklı Beslenme,Yaşam
Glutensiz Beslenme
Son yıllarda adını sıklıkla duyduğumuz glüten duyarlılığı nedir? Oldukça yaygın bir sorun olan glüten intoleransı buğday, arpa ve çavdarda bulunan bir proteindir. Çölyak hastalığı, gluten intoleransının en şiddetli şeklidir. Sindirim sisteminde hasara neden olur. İnsanların %0,5-13’ünde çölyak olmayan gluten duyarlılığı olabilir. Gluten intoleransının her iki türü de sindirimle hiçbir ilgisi olmayan yaygın semptomlara neden olabilir. 14 ana belirtisi ve semptomları altta belirtildiği gibidir;
Şişkinlik, yediklerinizden sonra karnınızı gaz ile dolu ve şişkin hissetmeniz, Çok yaygın görülen bir semptomdur. Birçok sebebi de olabilir ancak, gluten intoleransının da bir işaretidir.
İshal, Kabızlık ve Kokulu Dışkı: Glutene duyarlı bireylerin %50’den fazlası ishal yaşarken, %25’i kabızlık yaşar. Çölyak hastalığı olan kişiler ise zayıf besin emilimi nedeni ile solu ve kötü kokulu dışkı yaşayabilirler.
Karın Ağrısı: Gluten intoleransının en yaygın semptomudur.
Baş Ağrısı: Gluten intoleransı olmayan bireyler migrene ve baş ağrısına daha yatkındır.
Yorgunluk: Özellikle gluten içeren besinler tükettikten sonra yorgunluk veya halsizliğe yatkınlık bir gluten intoleransı göstergesidir.
Cilt Sorunları: Dermatitis herpetiformis, çölyak hastalığının deri bulgusudur. Diğer bazı cilt hastalıkları da glütensiz diyetle iyileşebilir.
Depresyon: Gluten intoleransı olan kişilerde daha yaygındır. Sindirim sorunları olan kişiler, sağlıklı bireylere göre daha çok anksiyete ve depresyona yatkın görünmektedirler
Glutensiz & Sağlıklı Beslenme Sonuçları
Nasıl etki ettiği ile ilgili sorularınızı da şöyle yanıtlayabiliriz;
Anormal Serotonin Seviyeleri: Serotonin, hücrelerin iletişim kurmasına izin veren bir nörotransmitlerdir. Azalma durumu depresyon ile ilişkilendirilmiştir.
Gluten Eksorfinler: Bu pepitler, bazı gluten proteinlerinin sindirimi sırasında oluşur. Merkezi sinir sistemine müdahale ederek depresyon riskini arttırabilirler.
Bağırsak mikrobiyotasındaki değişiklikler: Artan miktarda zararlı bakteri ve azalan faydalı bakteri miktarı merkezi sinir sistemini etkileyebilir.
